Dinî-Tasavvufî Halk Şiirinin kendine özgü nazım şekli
yoktur. Bu şiir geleneğinde divan şiirinden ve halk şiirinin anonim ve âşık
kollarından alınan bazı nazım şekilleri kullanılmıştır. Bu yönüyle Dinî-Tasavvufî
Halk şairleri, hem klasik edebiyatın hem de halk edebiyatının nazım şekillerini
kullanabilme özelliğine sahiptirler. Ayrıca Dinî-Tasavvufî Halk Şiirinin divan
ve halk şiirinin nazım şekillerini kullanmasında, hem halka hem de aydın kesime
hitap eden bir gelenek olmasının da etkisi vardır. Bu ikili tesir, şiirin türü,
ölçüsü ve kafiyesi hususlarında da karşımıza çıkar. Dinî-Tasavvufî Halk
Şiirindeki nazım şekilleri, Abdurrahman Güzel’in tasnifi esas alınarak
verilmiştir (Güzel 2009: 191-214).
Tekke şairleri, şiirlerinin bir kısmını, divan şiirinde
kullanılan nazım şekillerini ve aruz ölçüsünü kullanarak yazmışlardır.
Kaside, gazel, kıt’a,
musammat, murabba, terkîb-i bend, tercî-i bend, rubâî, tuyuğ, mesnevî …
Kaside
Din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan şiirler
Öncülü Arap edebiyatı- 15. yüzyıldan itibaren Türk edebiyatında
görülür
Kasidelerde beyit esastır. 31 ile 99 arasında değişen
beyitlerle yazılan kasidelerde ilk beyit kendi arasında diğer beyitler ise ilk
beytin ikinci mısrasıyla (aa, ba, ca, ça, da) kafiyelidir.
Dinî-Tasavvufî Halk
Şiirinde “tevhit” ve “nâ’t”
Gazel
Divan şiirinde daha çok aşk ve şarap üzerine yazılan şiirler
Hacim olarak 5, 7, 9, nadiren 10, 12, 15 beyitlik olabilen gazellerin ilk
beyti kendi arasında, diğer beyitlerin ikinci mısraları ilk beyitle (aa, ba,
ca, ça, da) kafiyelidir.
Dinî-Tasavvufî Halk
Şiirinde divan şiirinden farklı olarak gazel, ilahi aşkı konu edinen şiirler
Mesnevi
Aruzun kısa kalıplarıyla yazılan mesnevilerin beyitleri
kendi arasında (aa, bb, cc,
çç, dd, ee) kafiyelidir.
Dinî-Tasavvufî Halk
Şiirinde mesnevi nazım şekli, din ulularını konu alan bazı şiirlerde
kullanılmıştır (Artun 2002: 82).
Murabba
Murabbalar, dört mısralık bentlerden oluşurlar.
Kafiye düzeni olarak aaaa, bbba, ccca, ççça
Dört ve sekiz bent arasında değişen bir hacme sahiptir.
Dinî ve didaktik konularda, övgü, yergi, manzum mektup gibi türlerde daha çok bu nazım şekline
başvurulmuştur. (Murabba nazım şeklinin
kullanıldığı şiirlerde konu sınırlaması olmamakta.)
Terci-i Bend
Terci-i bend, “hâne” adı verilen gazel biçiminde
kafiyelenmiş beş on beyitlik şiir öbeklerinin
vasıta adı verilen ve sürekli tekrarlanan bir beyit ile
birbirine bağlanmasından oluşur.
Kafiye düzeni aa xa xa xa xa bb - cc xc xc xc xc dd veya aa aa aa aa bb - cc cc cc cc cc dd
Felek, Allah’ın kudreti, evrenin sonsuzluğu ve hayatın
zorluklarını konu edinen terci-i bendi Dinî-Tasavvufî Halk Şiirinde en fazla
Kaygusuz Abdal yazmıştır.
Terkîb-i Bend
Şekil özellikleri açısından terci-i bende benzeyen terkîb-i
bendlerde bentlerin sonunda yer alan vasıta beyti, her bendin sonunda değişir.
Terkîb-i bend nazım şekliyle yazılmış şiirlerde genellikle
dinî, tasavvufî, felsefî ve sosyal konular işlenmiştir. Dinî-Tasavvufî Halk
Şiirinde bu nazım şekli ile şiir
yazanlar arasında üç terkîb-i bendiyle Kaygusuz Abdal dikkat
çekmektedir.
Kıt’a
En az iki beyitten oluşan bir nazım şekli olan kıt’anın a-b
//c-b//d-b//e-b şeklinde kafiye düzeni vardır.
Divan şiirinin
mahlassız şiirleri olarak bilinen kıt’alarda
hikmet, nükte ve yergi bulunur.
Tuyuğ
Türk şiirine has bir nazım şekli olan tuyuğ
aruz’un “fâilâtün
fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla
yazıldığı gibi nazım birimi olarak da dörtlük (hane) esasına dayalıdır.
Özellikle mısra kümelenmesi açısından anonim halk şiirindeki
“mani”ye benzer
Türk şiirindeki dörtlük anlayışının divan şiirine yansımasıyla
oluşmuştur. Dinî-Tasavvufî Halk Şiirinde tasavvufî ve felsefî konular
genellikle bu nazım şekliyle ele alınmıştır.
Tuyuğlar genellikle aaxa şeklinde kafiyelenir.
xaxa şeklinde
kafiyelenen tuyuğlar bulunmaktadır.
Mahlasın yer almadığı bu nazım şekli, 14. ve 15. yüzyıllarda
Azeri ve Çağatay sahalarında çokça Tuyuğ yazılmıştır.
Kadı Burhaneddin ve Nesimî
Müstezâd
Uzun mısralara kısa mısraların eklenmesiyle oluşur.
Müstezâdlar, aruz vezninin “mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün”
kalıbıyla yazılırlar.
Uzun mısralara
eklenen ve adına “ziyâde” denilen kısa mısralar ise yine aruzun “mefâîlü
feûlün” kalıbına uygundur.
Bu nazım şeklinin dört farklı uyak düzeni vardır.
1. Aa- Aa, BbAb, Ca-Aa vs.
2. Aa- Aa, Bx-Aa, Cx-Aa vs.
3. Ab-Ab, Cc-Ab,
Dd-Ab vs.
4. Ab-Ab, Cx-Ab,
Dx-Ab vs.
Dinî-Tasavvufî Halk Şiirinde Kaygusuz Abdal’ın müstezâd nazım şekliyle söylemiş olduğu bazı
şiirleri bulunmaktadır.
Türk Halk Edebiyatına Ait Ortak Nazım Şekillerinden Mani , Koşma ile de şiirler yazılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder