Dini törenlerin uygulayıcısı “şaman”, “oyun”, “kam”, “baksı” ve “ozan”lar ; sihirbazlık, rakkaslık, müzisyenlik ve
hekimlik vasıfları ile toplum hayatında görevlerin
her birini yerine getirebilmek için
törenler düzenlemişlerdir.( sembolik düzenleme, hareket
dizisi, merasim)
“Semâdaki ma’butlara
kurban sunmak, ölünün ruhunu yerin dibine göndermek, fenalık, hastalıklar ve
ölümler gibi fena cinler tarafından gelen işleri önlemek, hastaları tedavi
eylemek, bazı ölülerin ruhlarını semâya yollamak, hatıralarını yaşatmak”
Kamların veya baksıların kendilerinden geçer bir halde ve
aynı zamanda müzik eşliğinde okudukları şiirler, Türk halk şiirinin ilk
örnekleri olarak kabul edilmektedir. Törenlerdeki dua-şifa mahiyetindeki
şiirleri ilk şiirler olarak duyumsadığımızda, doğal olarak kam (şaman) veya
baksılar da Türk şiirinin ilk şairleri olarak karşılanacaktır.
.
Şamanlardaki gibi olağanüstü güçlerle donatıldıklarına inanılan ve iki dünya arasında istedikleri zaman seyahat edebildiklerine inanılan kamlar, toplumun lideri konumuna gelmişlerdir. Kutsalla kutsal olmayan hayat arasında bir sınırın olduğu inancından kaynaklı, görünen dünyanın dışında diğer dünyanın yollarını tanıyan kamlar veya baksılar, törenlerde müzik aleti çalmışlardır. Müziğin verdiği ahenkle kendilerinden geçerek ölenlerin ruhlarını diğer aleme gönderdiklerini, hastaların ruhlarını sağalttıklarını dile getirdikleri, müzik eşliğinde ezgiye uyumlu ölçülü şiirler söylemişlerdir.
“Şaman: Şamanlıkta hastaları sağaltma, büyü yapma ve ruhlar
âlemiyle irtibata geçebilme gibi olağanüstü yetenekleri olan
Kam: Eski Türklerde şaman karşılığı
Ozan: Eski Oğuzlarda kopuzla destan anlatan ve aynı zamanda
bazı şamanlık özellikleri bulunan üstün yetenekli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder