Şiir sanatının poetikası onun şiirlerinde Ege kıyılarına çarpmaktadır. Efenin yenilmez ruhunu hissedersiniz. Modern Türk Şiiri ve musikinin şiire yaklaştığı bütün diyarların rüzgarından eser. O sebeple şiirlerinde her coğrafyadan esintiler duymak mümkündür. Banka ve finans kelimelerini şiirlerinde iz düşerek; kelimeleri anlamının ötesine taşıyan demir ayakları güçlü köprüler kurmaktadır. Kendine has üslubu ile yazdığı dizelerde uçarı bir çocuğun gündüz düşlerini bulacaksınız.
KAHVERENGİ
Ben kahverengiyi bir tek gözlerinde sevdim
Bakıyorsun ya toprak toprak
İlk yağan yağmurun kokusu gibi
Her gün içtiğim kahvem olmalı gözlerinin rengi
Ne bir ton açık ne bir ton koyu
Yoksa ne anlamı var ne de lezzeti
Bağlarım gözlerini belime
Günün sensiz geçen saatlerinde
Dindirmek için hasretimi
Ağaç kovuklarından yapılmış küçük bir gemiye
Doldurup kozalakları denize açılmaya benzer
Gözlerinin içine bakmak
Kahverengi ama bakışların aynı denizin derinliği
Medusa' nın baktığı herkes taş olur ya hani
Senin bana bakmadığın gün taş olur yüreğim
Yontacak hiç bir heykeltraş bulamazsın
Gözlerinin sıcaklığından başka
Ben kahverengiyi bir tek gözlerinde sevdim
Ve o kadar sevdim ki
Öldüğüm zaman üzerime atılan toprak
Olmalı gözlerinin rengi
DUYGU BAĞIŞI
Yapraklar topluyorum asmalardan
Salamuraya yatırıyorum aşkımı
Genç bir kız serçe parmağı kalınlığında sarıp
Sevdiğine yedirebilsin diye
Oyuncaklar topluyorum sağdan soldan
Ayıcığın gözlerine yapıştırıyorum mutluluğumu
Bir yerlerde gözü yaşlı bir çocuk
Gülümseyerek oynayabilsin diye
Kömürler topluyorum ocaklardan
Bir yat güvertesine bırakıyorum hüznümü
Geçim derdi nedir bilmeyen bir insan
Emeğin ne olduğunu öğrenebilsin diye
Bütün silahları topluyorum dünyadan
Bir tabutun içine koyuyorum nefretimi
Gömüyorum yerin yedi kat dibine
Bir daha çocuklar ölmesin diye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder